Bumerang

25 Mart 2014 Salı

Fitbit One incelemesi



       Fitbit One yaklaşık 1 yıldır kullandığım bir cihaz. Adım sayar teknolojisinin son noktası diyebilirim. Sadece spor yapanlar için değil, herkesin kullanabileceği adımınızı, çıkılan kat sayısını, katedilen mesafeyi, yakılan kaloriyi ölçen, uyku düzeninizi takip eden, sessiz alarmı olan ve app'i ile yediğiniz yemekten içtiğiniz suya kadar hayatınızı ölçümlendiren müthiş bir cihaz. Üstelik gün içinde hareketiniz az ise bir yaşam koçu edasıyla "love ya, climb it, rock on, smooches, u can do it...vb" sizi gülümseten cümlelerle harekete teşvik eden bir dost.

Digital saat, adım-kat-mesafe-kalori ölçer özelliklerinin yanısıra minik bir çiçeğe sahipsiniz ve siz hareket ettikçe çiçeğiniz büyüyor.



Kutu içeriğinde bir adet kol bantı, şarj bağlantısı, üzerinizde taşımak için klipsli kılıf bulunuyor. Kol bandının görevi ister spor yaparken, isterseniz uyurken fitbit'i üzerinizde bulundurabilmek. Uyurken diyorum çünkü fitbit aynı zamanda uyku düzeninizi ölçümleyen bir cihaz.



Bu şekilde kolunuza bağladıktan sonra cihazın üzerindeki tuşa basılı tutuyorsunuz ve sabah uyandığınızda yine basılı tutarak kapatıyorsunuz. Ve sabah kalktığınızda kaç saat uyumuşsunuz, gece uyurken kaç kez uyanmışsınız yada  kıpırdanmışsınız hepsini uygulamaya bağlanıp görebilirsiniz.


Bunun dışında uygulamasında günlük olarak ölçümlerinizi, şarj durumunuzu, fitbit kullanan diğer arkadaşlarınızın durumunu görebilir hatta onlara mesaj gönderebilirsiniz.


Ayrıca silent alarm özelliği var. Örneğin kolunuza bağlayıp yattınız ve sabaha karşı 3:00'de kalkacaksınız. Ama evdekileri rahatsız etmek istemiyorsunuz. Hemen silent alarmı kurun ve uykuya dalın gece tam 3:00'de minik minik titreşimlerle sadece sizi uyandırıyor.

Bu kadar işi de bu küçücük cihaz yapıyor. Size de bolca hareket etmek düşüyor.

Sevgilerimle
Başak




22 Mart 2014 Cumartesi

iWatch hakkında son dedikodular


iWatch halen prototip aşamasında. Apple’ın yeni çıkacak ilk ürünü ise 12” MacBook.

Apple dedikoduları ve sızıntıları hakkında güvenilir bir kaynak olarak bilinen bir kişinin yayınladığı mesaja göre, Cupertino’dan bu yıl lansmanı yapılacak ilk ürün yeni bir Macbook olacak.



Daha önce isabetli sızıntılar paylaşmış olan bir Weiphone.com kullanıcısı, Apple’ın 2014 yılı için ilk lansmanının beklenildiği gibi iwatch değil, 12 inch’lik bir Macbook Air olacağını iddia ederek, Apple bloglarının dikkatini çekti.

Paylaştığı metinde, Apple iwatch’un henüz mevcut olmadığını ve halen prototip aşamasında olduğunu belirtirken, bu nedenle iwatch duyurusunun daha uzunca bir süre yapılmayacağını iddia ediyor.

Yakın zamandaki gelişme, Macbook Air güncellemesi olacak!

Söz edilen MacBook Air’ın, mekanik tuşu olmayan yeni bir trackpad dizanynına sahip olacağı ve soğutucu fanının da bulunmayacağı belirtilirken, yeni ürünün “ipad+klavye” kombinasyonu şeklinde ortaya çıkacağı iddia ediliyor. 

Bir araştırma bilgileri portalı olan KGI’nin analistlerinden olan Ming-Chi Kuo tarafından da,  daha önce, Apple’ın Macbook için 2014 yılı planları arasında, 12 inch retina ekran olabileceği tahmini yapılmıştı.

Ming-Chi Kuo, Ekim 2013’deki yazısında, “11 inch’in portatifliğine ve 13 inch’in üretkenliğine sahip olacak 12 inch’lik modelin, çok kullanışlı olacağını düşünüyoruz. Yüksek çözünürlüklü ekran, Retina Macbook Pro’nun sıradışı görsel deneyimlerini de sunarken, mevcut MacBook Air’den çok daha hafif ve ince yapısı ile bulut bilişim döneminde, taşınabilirliğin önemini vurguluyor olacak.”

Weiphone.com’un raporuna göre, MacBook Air üzerinde güncellemeler yakın zamanda gerçekleşirken, MacBook Pro’da bir yükseltme ise Eylül ayından önce gerçekleşmeyecek.

Paylaşılan yorumda özellikle ilginç olan şey, Apple’ın iwatch ürünün halen prototip aşamasında olması. Çoğumuzun inancına göre, cihaz neredeyse hazır durumdaydı ve bu yıl içinde, hatta WWDC 2014 ile basın duyurusunun  yapılması beklenmekteydi. Eğer bu rapor doğru ise, şirket cihazın üretimine gelecek yıldan önce başlayamayacaktır.

Tamamen yeni bir ürünün lansmanının yapılması konusunda, Tim Cook’un omuzları üzerindeki büyük baskıyı düşündüğümüzde, haberin bir ölçüde moral bozucu olduğu söylenebilir.

Cupertino’nun, Apple TV’nin yeni bir versiyonu üzerindeki örtüyü kaldırması beklenirken, yayınlanan Weiphone.com raporunda, bu cihazdan da hiç söz edilmemekte. Siteye göre, Apple’ın 2014 yılı için ilk etkinliğinin gelecek ay veya hemen sonrasında yapılması bekleniyor.


21 Mart 2014 Cuma

Çingene kızı mozaiği/Zeugma



     Bugün sizlere hobilerimden birini anlatmak istiyorum. Hepinizin yakından tanıdığı Zeugma mozaiklerinden Çingene kızı mozaiğini yapmaya çalışıyorum bir süredir. Öncelikle mozaikten bahsedeyim sizlere.
     Gaziantep Zeugma Müzesi'nde özel bir alan ayrılmış kendisine. Göz gözü görmeyen karanlıkda bir kaç köşe dönerek ulaşıyorsunuz. Gerçekten çok güzel bir mozaik ama umduğumdan çok daha küçük. Kim olduğuna gelince aslında tam bir bilgi yok. Çingene kızı, yer tanrıçası Gaia hatta Büyük İskender bile olabileceği söylenen mozaik, Belkıs harabelerinin kurtarılması sırasında bir villanın tabanın parçası olarak üzerindeki sütunun kaldırılmasıyla bulunmuş. Rehberimizin anlattığına göre o dönemde zenginler evlerine halı yerine mozaik yaptırıyorlarmış.
     Yaklaşık bir sene kadar önce bir hobi merkezinde rastladım Çingene Kızı Mozaik setine. Sonrasında zaman buldukça çalışarak yarısını ancak bitirebildim. Göründüğü kadar kolay değil. Çubuk şeklindeki taşları beton kerpeteniyle küçük küçük kırarak ve tonlarını tutturmaya çalışarak özel yapışkanı ile yapıştırıyorsunuz. Bazen bütün bir gün çalışıp bazen aylarca elimi sürmeden yarısına gelebildim. Bir yanım hemen bitirmek istiyor, bir yanım bitmesin diyor bu şekilde yapmaya çalışıyorum.

Merak edenler için mozaiğimin son hali

Sevgiler Başak





19 Mart 2014 Çarşamba

Bose Soundlink 3




Bose Soundlink 3, yeni nesil Bose bluetooth hoparlör ile daha uzun süreli ve daha kaliteli müzik keyfi dönemi başladı.


       Mobil cihazımız ve Bose Soundlink 3 bir araya gelince,  her yerde yanımızda taşıyabileceğimiz çok başarılı ve kaliteli bir müzik sistemi ortaya çıkıyor. Bluetooth teknolojine sahip mobil cihazlar ile kablosuz olarak ve ayrıca cihazın arka panelinde bulunan aux girişi sayesinde 3,5 mm’lik kulaklık girişi bulunan tüm cihazlarla da kablolu olarak bağlantı yaparak kullanabileceğimiz 3. Nesil Bose Soundlink’ten söz etmek istiyorum size.

      İlk Bose Soundlink’in de kullanıcısı olarak Soundlink 3’ün önemli farklılıklara güncellendiğini söyleyebilirim.

Kutu ve içeriği
       Ürünle ilgili detaylara geçmeden önce yurt dışından almak isteyebilecekler için bir uyarı yapmak isterim; Soundlink 3’ün kutusu eski nesillere göre 2 katı kadar kalınlaşmış, bu nedenle valizinizde önemli yer kaplayabilir. Ama merak etmeyin ağırlıkta önemli bir değişiklik yok. Yaklaşık olarak 1,5 kg.
      Kutu içeriği ile devam edelim isterseniz. İnceleme yazımdaki cihaz Dubai’den geldi ve kutu içeriği ülkeler veya bölgeler arasında farklılık gösterebilir.




Kutusu ve içeriği çok sade şekilde tasarlanmış ama oldukça işlevsel parçalar bulunduğunu söyleyebiliriz, çünkü içinde, neredeyse tüm dünya sistemlerine adapte ederek cihazı şarj etmemizi sağlayacak adaptör dönüştürücü aparatlar bulunuyor. Bunu görünce çok sevindim çünkü Amerika’dan gelen Soundlink 1’in adaptörü için ek bir aparat kullanmak zorunda kalıyordum ve bu parça da çıkarırken her defasında prizde kalıyordu.  Soundlink 3’te bu sorun tamamen ortadan kaldırılmış.
Önceki nesillerde bulunan 3,5 mm’lik bağlantı kablosu 3. nesilin kutusu içinden çıkmıyor. Neden çıkarıldığını bilmiyorum ancak pek de ihtiyaç duymayacağınızı söyleyebilirim.

Bose Soundlink III ve kılıfı
Gayet güzel ve başarılı bir koruma sağlayan kutu içinden, cihazı çıkardığımızda oldukça kaliteli bir malzeme ve işçilik ile Bose Soundlink 3 bizi karşılıyor.  Önceki 2 nesilde de bulunan kılıf-kapak sisteminin yeni nesilde olmadığını ve kılıfın artık isteğe bağlı bir aksesuar haline geldiğini görüyoruz. Cihazlarımı titizlikle kullanmaya özen gösterdiğim için Soundlink 3 için de, tabi ki kılıfını temin etmeyi ihmal etmedim.




Tercih ettiği gri renkli deri kılıf, gerçekten de yalnızca bir kılıf olarak tasarlanmış. Çünkü yandaki fermuarını açarak içine cihazı yerleştirdiğimizde üstteki tuşlar ve ön paneldeki ışıklı göstergelere ek olarak, ön ve arka panel de açıkta kalıyor. İlk ve 2. nesilde hoparlörü tamamen kapatan ve katlanarak, sehpaya ( stand ) dönüşen kapak sistemi artık yerini daha çok alüminyum gövdeyi korumayı odaklanan bir kılıf dizaynına bırakmış. Ama ön panelde bulunan BOSE logosunu da yine deri üzerine işlenmiş BOSE logosu ile korumayı düşünmeleri de ilginç bir yaklaşım olmuş.
Cihazın üst kısmında aralarında boşluk veya girinti bulunmayan silikon tuşlar kullanılmaya başlanmış. Önceki tuşlar daha şık olsa da yeni yaklaşım ile artık tuşlar arasından cihaz içine girebilecek su veya benzer şeylerden endişe etmemiz gerekmiyor.  Tuşların kullanımı da oldukça başarılı.
Arka panelde aux ve şarj cihazı girişi ile bir de mini usb port  bulunuyor, ancak bu port yalnızca sistem güncellemeleri için kullanılabiliyor.


Gelelim “on” tuşuna bastıktan sonra olanlara..

3. nesilde ışıklı göstergeler artık ön panelde ve gerçekten daha şık olduklarını söyleyebiliriz. Soldan itibaren sırasıyla bluetooth, aux ( harici giriş ) ve sağda da mute ( sessiz) ve pil şarj göstergeleri bulunuyor.


Cihazın kullanımı oldukça basit bluetooth tuşuna birkaç saniye basılı tuttuğumuzda gösterge cihaz ile eşleme moduna geçiyor ve sesi aktaracağımız bluetooth’lu cihazımızdan BSL III’ü seçtiğimizde eşleme tamamlanıyor ve kullanmaya başlıyoruz.  
Ancak Bose Soundlink’in, telefonunuz için “hands free” ( eller serbest) görüşme sağlamadığını yalnızca ses aktarımına odaklanacak şekilde tasarlandığını belirtmeliyim.
Aux girişini kullanmak isterseniz,  her iki ucunda da 3,5 mm’lik soket bulunan  uygun bir kablo ile bağlantıyı sağlamanız yeterli. Yukarıda belirttiğim gibi kutu içinde bu kablo çıkmıyor ve kullanmak isterseniz bir elektronik marketten edinmeniz gerekecek .  Bu özellik, hem mobil cihazımız, hem de Bose’nin pil süresini , bluetooth’a göre daha verimli kullanmamızı sağlıyor ancak, daha uzun pil süresi sağlamaya çalışmanın, en azından Bose soundlink 3 için artık gerekli olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim çünkü  yeni nesilde pil ömrü 14 saate çıkarılmış durumda.
Pil konusunu kapatmadan önce ilk nesil cihazda yaşadığım bir sorunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Cihazı 1 hafta gibi bir süre kullanmadığınızda pilin kendi kendine tükendiğine tanık oluyordum. Pil %100’de dahi olsa cihazı açmaya çalıştığınızda pil bitmiş oluyordu.  Aynı sorunun 3. nesilde de halen geçerli olup olmadığını, kullanım sırasındaki gözlemlerime göre paylaşıyor olacağım.


Ses kalitesine geçelim değil mi artık..

Daha önceki versiyonlar ile kıyaslandığında, pil ömrünün yanında ses yüksekliği de artırılmış son nesilde.  Ses yeterliliği hakkında fikir vermesi açısından, evimizin genelde en büyük odası olan salonda müzik dinlerken veya video izlerken ses seviyesini sonuna kadar açmaya ihtiyaç duymayacağınızı rahatlıkla söyleyebilirim.  Elbette iş amaçlı olarak da ofisinizde veya ziyaret ettiğiniz yerlerde rahatlıkla kullanmanız mümkün Bose’yi. 
Bose’nin zaten çok başarılı olduğu ses kalitesi de korunmuş durumda. Bose’nin iddia ettiğine göre, kullanılan yeni teknolojiler ile artık kısık ses seviyelerinde de, bileşenleri rahatlıkla ayırt edilebilir bir ses kalitesi ve dinleme zevki söz konusu.  Benim gözlemlerim de bu görüşü destekler nitelikte.  
Yüksek ses seviyesinde ve bas efektlerde hoparlörden gelen titreşim sesleri, o dızzlamalar ile de 3. nesilde karşılaşılmıyor. Bu sayede yüksek bas tonları içeren müziklerden aldığımız keyif katlanarak artıyor.

Evet, telefon veya tabletlerin hoparlörleri de pek çoğumuz için çoğunlukla yeterli olabiliyordur ancak aynı sesleri ve müzikleri bir de Bose Soundlink 3 ile dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim.  Sesler gerçekten çok doğal ve pürüzsüz şeklide ortamı renklendiriyor.
Bose Soundlink 3, bildiğimiz müziklerin daha önce tanık olmadığınız detayları ile tanıştırırken,  müziği yeniden keşfetmemizi sağlıyor.

Sevgiler Başak
 






18 Mart 2014 Salı

Beyoğlu'nun En Güzel Abisi


"Aşk hayatı; cinayet, ölümü sıradanlıktan kurtarır"

     Ahmet Ümit'in Ekim 2013'de raflarda yerini alan ve hala en çok satanlar listesinde bulunan kitabı "Beyoğlu'nun En Güzel Abisi" bugünkü konumuz. Ahmet Ümit kitaplarını okuyanlar bilirler polisiye bir öykü paralelinde komiser Nevzat'ın hikayesi'de yer alır çoğu kitabında. Bu da o kitaplarından biri. Nevzat, Evgenia, Ali, Zeynep karakterleri ana konun etrafında, bazen tam ortasında yer alıyorlar. Kitapta Gezi olaylarından, kentsel dönüşüme toplumsal olaylarda işlenmiş. Ayrıca Ahmet Ümit kendisini de, polisiye yazarı komşu rolü ile kitaba ekleyerek bir süpriz yapmış biz okurlarına.
    Her çıkan romanını aldığım yazarlardan biri Ahmet Ümit. Ayrıca imkan bulduğumda imza günü ve söyleşilerine de katılırım. Kitaplarındaki sıcaklığı ve samimiyeti kendisinde de görüyorsunuz. Romanlarında daha çok Beyoğlu'nu mekan olarak seçen Ahmet Ümit'in adı Pera Palas Oteli 410 No'lu odasına verilmiş. 411 No'lu Agatha Cristie'ye komşu olan Ahmet Ümit, konusu İttihat ve Terakki olan yeni romanın karakterini de kendi odasında konaklatacakmış.

Yeni romanını dört gözle bekliyorum.

Sevgiler Başak