Heybeliada

       Merhaba, daha önce sizlere Büyükada ile ilgili bir yazı yazmıştım. Sırada Heybeliada var. Büyükada kadar popüler olmasa da şehrin karmaşasından sıkılanlar için sığınak olan adalardan biri. Eski Yunanca da adı "Halki" bakır anlamına geliyor. Adaların içinde en yeşil olan ada bu. Gezebildiğim kadarıyla size anlatayım.

Eşimle Bostancı sahiline yürüyüş yapalım diye evden çıkıp kendimizi Heybeliadada bulduk. Bostancı'dan şehirhatları'nın yanısıra Mavimarmara vapurlarıyla da adalara ulaşmak mümkün. Biz de Mavimarmara'yı tercih ettik çünkü sefer sayısı daha fazla. Vapur önce Büyükada'ya sonra Heybeli'ye gidiyor.

Büyükada

Vapurda seyyar satıcılar herzamanki gibi satış yapıyor

Adaya indiğinizde restaurantlar sizi karşılıyor. Buralarda yemek yedikten sonra adanın çarsına doğru ya da sağa doğru yürüyüş yapabilirsiniz. Eğer sağa doğru yürümeyi tercihe ederseniz önce faytonları göreceksiniz sonrasında kısa bir yürüyüşle kızılçamlardan oluşan bir orman ve mesire yerine ulaşacaksınız.

Yolda rastlayacağınız rengarenk boyanmış merdivenler 

Kızılçam Ormanı

Ihlamur Ağaçları

Girişte cüzi bir ücret ödeyerek mesire alanına giriş yapıyorsunuz. Çok büyük bir alan değil ama manzarası görülmeye değer. Mangalla uğraşmak istemeyenler için içeride restaurant ve kafe de mevcut.

Manzara mükemmel

Bu güzel manzarayı  da gördükten sonra dönüşe geçtik ama aklımız burada kaldı. Dönüş yolunda gördüğümüz çöpten yiyecek bulmaya çalışan at çok şekerdi, şehirdeki kedi köpeklerin yerini adada atlar almış.

Havalar güzelleşmeye başladığı bugünlerde umarım sizlerin de yolu Heybeliadaya düşer.

Sevgiler Başak